Fotoğrafın Hikayesi
Bu kareyi çektiğim anı tam olarak hatırlıyorum — Gyeongbokgung Sarayı’nın tarihi avlusunda dururken, uzun lensimi doğuya çevirdim. Gözüm, Kore Ulusal Halk Müzesi’nin (국립민속박물관) sakin ama etkileyici siluetine takılmıştı. Geleneksel pagoda tarzındaki kule, arka planda puslu Bugaksan Dağı’na karşı bir fırça darbesi gibi yükseliyordu. Bu sisli mavi manzara, müzeye adeta zamanlar arasında asılı kalmış gibi büyülü bir hava katıyordu.
Fujifilm X-T5 fotoğraf makinamı XF100-400mm lensle birlikte kullandım ve lensi 400mm’ye kadar uzattım — perspektifi sıkıştırmak için idealdi. Müzenin çatı katmanları, her biri zengin mavi kiremitlerle kaplanmış ve zarif çıkmalarla süslenmiş şekilde, üst üste kusursuz biçimde dizilmişti — bu mimari ritim, Joseon döneminin tasarım anlayışını yansıtıyordu. Ön plandaki sarayın dalgalı çatı kiremitlerinin yumuşak odakta kalan dokusu ise sahneyi daha geniş tarihsel bağlamına zarifçe oturtan bir çerçeve oluşturuyordu.
Saray çatılarından müze kulesine ve arkasındaki dağa kadar, Kore’nin yüzyıllara yayılan mirasını tek bir karede yakalamak — adeta yaşayan bir zaman çizelgesini dondurmak gibiydi.